15 - Çift Çizgi

502 13 17
                                    

Şarkı bittiğinde bar alkış ve ıslık sesleriyle doldu. Başımı hafifçe kaldırıp Barış'ın gözlerine baktım. Barış beni geri geri ilerleterek kolonun arkasına geçirdi ve dudakları dudaklarımı buldu. Yoğun duygularla kaplı bir öpüşmenin ardından dudaklarımızı ayırarak kollarımı boynuna doladım. Kapalı gözlerimi araladığımda Barış'ın omzunun ardından en son görmek istediğim şeyi gördüm.

Kasıp kavuran mavi gözler.

Okan bar tezgahına yaslanmış, gözlerini gözlerime dikmişti. Birkaç saniye sonra elindeki viski bardağına gözlerini çevirip hızla kafasına dikti. Bardağı sertçe tezgaha bırakıp eliyle barmene doldurması için işaret etti. Barmen bardağı tekrar doldurduğunda hiç vakit kaybetmeden onu da dikti. Barmen işaretiyle bardağı üçüncü kez doldurduğunda hızla Barış'ın kollarından kurtulup ona doğru ilerlemeye başladım. Bardağa uzanan elini havada yakaladım. Mavi gözleri gözlerimi buldu.

"Yeter bu kadar." dedim, acı dolu çıkan bir sesle.

"Bırak!" diye kükredi. Elimi itip üçüncü bardağı da kafasına diktiğinde gözümden bir damla yaş düştü.

"Okan... Yalvarırım." Yardım istercesine bakışlarımı Barış'ı bıraktığım tarafa doğru çevirdiğimde onu bize doğru yaklaşırken buldum. Barış yanımıza vardığında elini Okan'ın omzuna koydu. Okan sertçe Barış'ın elini de itti. Bununla yetinmeyip göğsünden de ittirdiğinde aralarına girdim. "Hadi çıkalım buradan. Lütfen." Okan'ın yüzünü ellerim arasına aldım. "Lütfen."

"Neden onu seçtin?" dedi boğuk bir sesle. "Nasıl seçebildin? Özür diledim ya senden..."

"Sarhoşsun... Eve gidelim, hadi." Sendelediğinde destek olmak için kolunun altına girdim. "Barış, arabayı kapıya getirir misin?" Barış başını hafifçe salladı ve çıkışa doğru ilerledi. Ben de peşinden Okan'la birlikte çıktım.  Araba önümüzde durduğunda Barış hızla indi ve Okan'ı arka koltuğa oturtmama yardım etti. Geri çekileceğim sırada Okan kolumdan tuttu.

"Yanıma gel." diye fısıldadı. Gözleri yarı açıktı. Barış'a mahçupça bakıp arka koltukta Okan'ın yanına oturdum. Başını omzuma yasladı. Barış şoför koltuğuna geçtiğinde gözlerimiz dikiz aynasında buluştu. Gözlerimi kaçırdığımda araba hareket etmeye başladı.

"Ne kadar içtin?" diye sordum Okan'a.

"Hm... Çok." Güldü. "İlgilensene benle. Hani ben sana yapmıştım ya..." Barış'ın derin bir nefes aldığını duyduğumda rahatsızca yerimde kıpırdandım. "Eve gidelim Defne... Ödeştik." Elimi tutup avucumu sol göğsüne bastırdı. "Bak çok acıyor. Ödeştik." Gözümden birkaç damla yaş düştü. "Ağlama... Öp beni barışalım."

"Bize mi süreyim, Okan'a mı?" diye sordu Barış, hafif bir öfkeyle.

"Okan'a."

●●●

Okan'ın evine vardığımızda direkt banyoya doğru ilerledik. Okan gözleri yarı kapalı bir şekilde banyo fayansına oturmuştu. Ben Okan'ın gömleğinin düğmelerini açarken Barış sessizce izliyordu. Okan'ın sızmasını engellemek için konuşmaya çalışıyordum.

"İlk önce kusacağız, tamam mı? Sonra ne yapıyorduk?" Son düğmesini de açtığımda gömleğini omuzlarından ittirerek çıkarttım. Sırtı soğuk fayansa değdiğinde ürperdi.

KOMŞU ÇOCUKOpowieści tętniące życiem. Odkryj je teraz