174 - Kardelen

180 7 18
                                    

"Daha iyi misin?" dedim Karan'ın saçlarını okşarken. "Bir tanem... Baksana bana." Göğsüme gömülü başını hafifçe kaldırdı. Göz göze geldik.

"İyiyim..." diye fısıldadı. "Kafam çok karışık sadece." İç çekti. "Bitirdin beni Defne..." dediğinde gülümsedim. "Gülme, kızgınım ben sana..."

"Hı hı."

"Çok kızgınım," diyip dudaklarıma yaklaştı. Öptü beni. Hem de ne öpmek. Sevişmek istediğini falan çıkardım öpüşünden, ama hayır. Öpmekle yetindi. Sonra geri çekilip saçlarımı okşadı. Gülümsemeye gayret etti. "Demek kıskandın beni?" dedi burnunı burnuma sürterken.

"Çok kıskandım..." dedim bir kez daha. Ablasına evlendiğimizi söylememe şaşırdığından anlatmıştım bu olayı. Biraz da keyfi yerine gelsin diye tabi. Çünkü kabus gibi bir gece geçirmişti. Kardelen ablayı görmek istemediğini söylemişti ya hani... İşte o fikri ablasının sesini duyduğu an yok oldu. Karan'ı ilk defa bu kadar savunmasız görmüştüm.

"Abla..." demişti çocuk gibi çıkan bir sesle. Ufuk da hemen benim koluma girip birkaç adım uzaklaştırmıştı Karan'dan. Film izler gibi izlemiştik onları. Kardelen abla nasıl ağladı, görmeniz lazım! Hiç kesilmedi hıçkırıkları. Karan sarmaladı onu. Benim de gözlerim yaşardı onları izlerken.

Belki de yarım saat ağlaşıp sarıldılar, bilmiyorum. Ama ayrıldıklarında Kardelen abla direkt "Yardımına ihtiyacım var..." dedi. Karan'ın saçlarını okşuyordu bunu söylerken. "Erdem'den boşanacağım..."

Salona geçmiştik bunun üzerine. Karan çocukların arabada uyuduğunu öğrenir öğrenmez Ufuk'u da alıp çıkmıştı evden. Kucaklayıp getirdiler çocukları. Karan onları oturma odasına yatırdı. Sonra geçti ablasının karşısına. "Ne yaptı sana?" dedi. Korku doluydu sesi. Sonra bir bana bir de Ufuk'a baktı. "Yalnız da konuşabiliriz..." diye fısıldadı. Başını iki yana salladı Kardelen abla.

"Beni boşver..." dedi iç çekerek. "Bana ne yaptığı zerre umurumda değil yıllardır. Ama... Ama o küçücük kızıma el kaldırdı ve ben artık-"

"Yasemin'e mi vurdu?" dedi Karan dehşet içinde. Ufuk başını eğdi yere. Ellerini yüzüne kapattı.

"Ben engel oldum..." diye fısıldadı Kardelen abla. "Ama çok korktu Yasemin... İlk defa oldu böyle bir şey. Ama ben gördüm... Devamı da olacaktı eğer kalsaydık... Gözlerinde gördüm ben..."

"Kaçtın, değil mi?" diye sordu Ufuk. Başını salladı Kardelen abla. "Mektup falan bıraktın mı?"

"Hiçbir şey bırakmadım... Belki sarhoşluğuna falan denk gelir de olabildiğince geç fark eder gittiğimi diye umdum..."

"Benden ne istiyorsun?" diye mırıldandı Karan. Gerçekten anlamamış gibiydi. Duraksadı Kardelen abla.

"Çocukların güvenli bir ortama ihtiyacı var..." dedi. Utanmıştı bunu söylerken. "Annemlere götüremezdim. Eliyle koymuş gibi bulurdu Erdem bizi-"

"Bana mı bırakacaksın çocukları?" diyişi hepimizi afallattı. Şaşırtıcı olan buna şaşırmasıydı hatta. Kardelen abla da beklemiyordu bunu sanırım. Ne diyeceğini bilemedi.

"Aşkım ne olacak ki başka?" diye girdim araya.

"Defne bir saniye," diye çıkıştı Karan.

"Evlendiğini bilseydim gelmezdim inan ki ama-"

"Benlik hiçbir sıkıntı yok!" dedim hemen. O nasıl laftı öyle?!

"Defne bir saniye!" Karan bana sesini yükseltince sindim kanepeye. Geri döndü ablasına doğru. "Sana yıllar önce yalvardım, gel yanıma, gerekirse çocuklarına babalık da yaparım dedim-"

KOMŞU ÇOCUKWhere stories live. Discover now