93 - Gün Batımı

155 7 47
                                    

"Sakin ol." Barış'ın sesiyle irkiliyorum. Hızla tişörtlerinden birini üzerime geçiriyor.

Titriyorum.

"Şşh... Sakin ol güzelim. Ağlama lütfen." Sesi titriyor.

Onun da gözlerinde büyük bir korku ve şaşkınlık görüyorum.

Ve bu sakin olmamı oldukça zorlaştırıyor.

Yüzünde morluklar var.

Yüzünde neden morluklar var?

"Hiçbir şey hatırlamıyorum." diye fısıldıyorum. "Barış ben... Ben hiçbir şey-"

"Ben de." diyor acı dolu bir sesle.

Gözlerimden akan yaşları siliyor.

"Şşh... Sorun yok. Sakin ol. Sorun yok bir tanem."

Ağlamam şiddetlenince başımı göğsüne doğru çekiyor ve saçlarımı okşuyor.

"Şşh... Defne lütfen. Üzme beni."

"Sen benim en yakın arkadaşımsın." diyorum ağlayarak.

"Sen de benim." diyor kendinden emin bir şekilde. "Ve bunu hiçbir şey değiştiremez."

Serçe parmağımı söz mü? dercesine kaldırıyorum.

O da serçe parmağıyla benimkini sarıyor.

Söz.

Gözyaşlarım dindiğinde beni yavaşça göğsünden uzaklaştırıyor ve yüzümü ellerinin arasına alıyor.

Gözleri alnımda yarılan yerle buluştuğunda yüzünü buruşturuyor.

"En son neyi hatırlıyorsun?" diye fısıldıyor.

Zihnimi zorluyorum.

"Kuaföre gittiğimizi hatırlıyorum..." Başını sallıyor ve parmaklarını saçlarımda dolaştırıyor.

"Çok güzel oldun." diye fısıldıyor.

"Başka bir şey hatırlamıyorum." diyorum titreyen sesimle. "Sen ne hatırlıyorsun?"

"Seninle bir partiye gittiğimizi hatırlıyorum." dediğinde kaşlarım çatılıyor. "Dans ettin. Direk vardı."

"Hatırlamıyorum." diyorum korkuyla.

"Çok içmiş olmalıyız Defne."

"Sen o kadar içmezsin ki!" diyorum telaşla. "Tedavi görüyorsun... İçmezsin!"

"Bilmiyorum. Hatırlamıyorum." diyor sıkıntılı bir nefes vererek. "Bana bir bak bakayım." Yüzümü iyice kavrıyor ve gözlerimin içine bakıyor.

Zorlukla yutkunmasıyla kaşlarım çatılıyor.

"Ne oldu?" diye fısıldıyorum.

"Hastaneye mi gitsek?" Sesi titriyor.

"Neden? Kafamdaki yarık yüzünden mi-"

"Göz bebeklerin büyümüş." diyor. Titreyen eliyle saçlarımı okşuyor. "Ağzında kuruluk var mı?" Başımı sallıyorum. "Özür dilerim." Fısıldamasıyla kaşlarım havalanıyor.

"Ne için?" diyorum şaşkınca.

"Açsana bir ağzını." Afallamış bir şekilde dediğini yaptığımda dilimin ucunu hafifçe tutuyor. Dilimi bıraktığında ağzımı kapatıyorum. "Kıyafetlerin nerede?"

"Salonda sanırım... İçerde konuşurlarken duydum." Gözlerim tekrar yaşlarla doluyor.

"Şşh... Sakin ol. Korkma Defne..."

KOMŞU ÇOCUKWhere stories live. Discover now