88 - Küçük Prens

188 7 58
                                    

Tedirgin bir şekilde Barış'ın arabasından indim ve kapımı kapattım.

Günler sonra ilk defa okula ayak basmıştım.

"Korkacak bir şey yok." dedi güven veren gülümsemesiyle. Kolunu omzuma attı ve yürümeye başladık.

"Anıl'la hiç konuştun mu?" diye fısıldadım. "Bizim eve geldiğiniz günden beri hiç görmedim."

"Konuştum." dedi. Gülümsemesi solmuştu.

"Bir sorun mu var?" dedim endişeyle.

"Okan'la yurt dışı planına bozuldu adam. O gün zaten... Pek yüzü gülmedi."

"Dağ evinden dönünce... Okan'la öyle konuşmalarımız oldu, evet. Ama... Kafam çok dağınıktı Barış. Kaçıp gitmek istiyordum. O an başka bir şey düşünmedim bile."

"Onun da bozulduğu şey bu ya zaten... Kaçarken Okan'ı düşünmen. Adam seninle dünyanın öbür ucuna gitmeye hazır. Bugün kalk gidelim desen, bir saate uçak kapında olur." Bir süre gözlerimin içine baktı. "Ama sen zaten ondan da kaçıyorsun... Değil mi?"

"Anıl'ın aşkı... Beni çok yoruyor." diye fısıldadım. "Beni aldattığını unutamıyorum. Ona karşılık veremiyorum. Üzerine bir de onu bu halde gördükçe delirecek gibi oluyorum."

"Onu kıskanıyorsun Defne. Onu nasıl kıskandığını o gece gördüm ben. O üzülmesin diye hiçbir şeyi umursamadan herkesin içinde hocanın alnını öptün sen. Daha sonrasında... Okan'ı öpmedin. Eda Hoca'yla sarıldığında yüzündeki ifadeyi gördüm. Yere çöküp ağlayacak gibi duruyordun."

"Eda Hoca'dan hoşlanıyor." derken sesim titremişti. Barış kocaman bir kahkaha attı.

"Saçmalama." dedi gülerek. "Allah'ım sen sabır ver ya... Kızım sen deli misin?"

"Gerçekten bak... Geçen gün... Övdü kadını bir ton. Ben de ona hayran gibisin falan dedim. Takdir ediyorum sadece dedi. Sonra... Uyumak üzereyken... Eda Hoca'nın güzel olup olmadığını sordum. Güzel dedi. En çok da gülüşünü beğeniyormuş!"

"Oo... Maşallah. Yakında evlenirler." Omzuna yumruğumu geçirdiğimde kahkaha attı.

"Ya Barış..."

"Lan... Kızım ağlama. Şaka yaptım." Durdu ve parmaklarıyla ne zaman akmaya başladığını bilmediğim göz yaşlarımı sildi. "Defne ağlama kurban olayım ya! Herif sana deli divane aşık!"

"Bitti bana olan aşkı! Hiç gülmüyorum ben! Somurtup duruyorum!" Boğazımdan bir hıçkırık koptu. Barış beni kendisine doğru çekip sarıldı. "Yüzüğümü de çıkardı... Boynundaki zincire takılıydı... Çıkardı... Sevmiyor artık beni... O kadınla evlenecek!"

"Gel benimle." Barış elimden tutup beni çekiştirmeye başladığında ağlamaya devam ediyordum.

Ana binaya girdik.

Yanından geçtiğimiz insanlar tuhaf bakışlarını bize çevirse de Barış pek umursuyor gibi durmuyordu.

Alçımı yüzüme tutarak göz yaşlarımı saklamaya çalıştım.

Birden durduk.

Barış bir kapıyı tıklattı.

"Gel." Anıl'ın sesini duymamla gözlerim kocaman açıldı.

"Barış hayır!" diye fısıldasam da beni umursamayarak kapıyı açtı ve içeri girdi. Elimden çektiğinden ben de peşinden girmiştim.

Kapıyı kapattı ve kilitledi.

KOMŞU ÇOCUKحيث تعيش القصص. اكتشف الآن