54 - Kalpsiz Adam

223 9 36
                                    

"Defne..." Anıl, sevdiği kadını anne ve babasının mezarlarının arasında iki büklüm yatmış bir halde buldu. "Defne... Kalk hadi. Üşüyeceksin." Parmakları çok sevdiği saçlarda dolaştı. "Hadi sevgilim." Defne gözlerini birkaç kere kırpıştırdı. Hafifçe doğruldu ve gözlerini kısarak etrafına bakındı.

"Ne işin var burada?" dedi yorgun çıkan bir sesle.

"Seni almaya geldim."

"Boşuna gelmişsin. Burada kalacağım. Dön sen."

"Sensiz dönmem, Defne."

"Senin sorunun." Sevdiği kadının, gözlerine nefretle bakmasına dayanamıyordu.

"Yapma böyle."

"Bak bu benim annem." dedi Defne solundaki mezarı gösterirken. "Bu da babam." Sağdakini işaret etti. "Ben kimsesiz değilim!" Gözünden bir damla yaş süzüldü. Anıl ona doğru bir adım attığında ayağa kalktı ve onu göğsünden ittirdi. "Uzak dur ailemden!"

"Defne, yalvarırım-"

"Ben de bir annenin, bir babanın çocuğuyum! Kimse bana öyle davranamaz! Anladın mı beni?!" Anıl'a doğru bir adım daha attı ve tekrar göğsünden ittirdi. "Seninle asla evlenmeyeceğim. ASLA! Git kendine senin ve aptal ailenin beklentilerini karşılayabilecek soylu bir gelin bul!"

"Benim ailem sensin, Defne."

"Ben senin hiçbir şeyin değilim. Olmak da istemiyorum. Uzak dur benden!"

"Duramam..."

"Siktir git hayatımdan diyorum! Anlamıyor musun?!"

"Defne... Sarhoşsun ve üzgünsün. Eve gidelim, sonra konuşuruz."

"Seninle hiçbir yere gelmem ben!"

"Tamam... Seni eve bırakayım. Ben otelde kalırım. Lütfen Defne. Hava çok soğuk. Hasta olacaksın."

"Babamın yanında kalacağım!"

"Defne, yalvarıyorum sana..." Anıl yeşil gözlerde gördüğü acıya dayanamıyordu. Defne ağlayarak yere çöktü ve mümkünmüş gibi kollarını toprağa sarmaya çalıştı.

"Allah'ım yalvarırım beni babamın yanına gönder!" Anıl'ın gözlerinden de yaşlar akmaya başlamıştı. Yavaşça sevdiği kadının yanında toprağa uzandı ve zayıf bedenini kollarının arasına aldı. "Bırak beni! Uzak dur babamdan!" Anıl aldırış etmeden kollarını sıkıca etrafına sarmaya devam etti.

"Baban beni tanısa çok severdi, öyle demiştin."

"Babam seni tanısa nefret ederdi! Ben de nefret ediyorum senden!"

"Ben ikinizi de çok seviyorum."

"Sevme!"

"Hem de seni her şeyden çok seviyorum."

"Git aptal aileni sev!"

"Aptal ailemi sevmiyorum. Sadece seni seviyorum."

"Yalancı!"

"Senin kalbini kıran herkesten nefret ediyorum."

"Benim kalbimi en çok sen kırıyorsun!"

"Kendimden de nefret ediyorum zaten."

"Kendine bayılıyorsun sen! Kalpsiz, egoist herifin tekisin!"

"I-ıh. Bir tek sana bayılıyorum." Defne hıçkırarak ağlamaya devam ederken Anıl saçlarının arasına minik öpücükler konduruyordu.

"İstanbul'a gideceğim ve Barış'la evleneceğim!" Anıl hafifçe doğruldu ve üzerindeki kabanı çıkarıp Defne'nin üzerine örttü. Tekrar yanındaki yerini aldı. "Duydun mu beni?!"

KOMŞU ÇOCUKWhere stories live. Discover now