118 - Ayrılık Da Sevdaya Dahil

178 6 87
                                    

3. Sezonumuza hoş geldiniz!

Yeni sezon hakkında küçük bir uyarım olacak, çok olmasa da zaman zaman yetişkin sahnelerle karşılaşabilirsiniz.

Her şeyin karman çorman olduğu bir sezon olduğunun ve olacağının farkındayım, merak etmeyin; zaman içinde bütün düğümler çözülecek.

Anıl'ın, Defne'yi aldattığı bölümden beri kurguladığım bir süreçti bu.

Aslında zaman zaman ipuçları vermiştim... Gerek Anıl'ın rüyalarında, gerek Defne'nin sözlerinde.

Umarım siz de benim kadar keyif alırsınız... :)

Bu upuzun süreçte benimle olan @thezc_ ve @tuanacanver 'e kocaman sevgiler ve teşekkürler.

Beş yıl sonrasının Komşu Çocuk'u iftiharla sunar.

🌦

Bir güne daha yüzünde öpücüklerle başladı Anıl. Masum öpücükler saniyeler içinde niyeti bozmuş ve usulca aşağılara inmeye başlamıştı. Boynu nasiplenmişti önce sevgilisinin dudaklarından. Elleri çıplak bedenine dökülen saç tutamlarını kavradı ve onları burnuna götürdü. Derin derin içine çekti kokusunu.

"Şampuanını mı değiştirdin?" dedi boğuk sesiyle. Henüz daha gözlerini açamamıştı.

"Beğenmedin mi?" dedi kadın dudaklarını boynunda gezdirmeye devam ederken.

"Bayıldım..." Boynundan göğsüne inen kadını belinden kavrayarak durdurdu. "Biraz daha uyusam..." diye mırıldandı.

"Öğlen oldu Anıl!"

"Sabahın beşine kadar babanızla her türlü kart oyununu oynadığım için biraz yorgunum da prensesim... Lütfen mazur görün." Kıkırdadı kadın.

"Çok güzeldi dün akşam! Seni saatlerce sevip sarmalamak istiyorum! Babam sana bayıldı!"

"Bayılmayacağına dair bir şüphen mi vardı yoksa?" dedi Anıl muzur bir gülümsemeyle. "Bana herkes bayılır..."

"En çok da ben." dedi kadın gülerek. "Hadi aç gözlerini... Ödülü hak ettin."

"Hm... Şöyle yapsak... Sevişme ödülünü geceye ertelesek de... Sen bana bir kahvaltı hazırlasan. Ben de o zamana kadar uyusam?"

"Peki sevgilim..." dedi Eda pes ederek. Dudaklarını Anıl'ın yanağına bastırıp yataktan kalktı.

Anıl bir kez daha kendisini uykunun tatlı kollarına bırakıyordu ki telefonunun zil sesi odaya doldu.

"Hay sikeyim ya..." diye mırıldandı. Elini komidine attı. Birkaç parça bir şeyi yere düşürdü ve en nihayetinde telefonunu buldu. Gözlerini açma gereği duymadan ve kimin aradığına bakmadan çağrıyı yanıtladı ve telefonu kulağına götürdü.

"Efendim?" dedi, ikinci dili olan İngilizce'de.

"Anıl... Nasılsın görüşmeyeli?" Gelen cevap ana dilindendi. Ve duyduğu ses de gözlerini kocaman açmasına sebep olmuştu. Hızla doğruldu ve uykulu sesinden kurtulmak için boğazını temizledi.

"İyi... İyiyim... Elif. Sen nasılsın?" Sesinin titremesini beklemiyordu.

"İyiyim... İyiyiz. Özlettin kendini."

"Evet... İş, güç." deyiverdi Anıl. Bok vardı da ekrana bakmadan açmıştı telefonu! İçinden kendisine küfürler ediyordu. Ne konuşacaktı ki Elif'le? Yıllar olmuştu görüşmeyeli... Hem... Elif ona şeyi hatırlatıyordu.

KOMŞU ÇOCUKWhere stories live. Discover now