25 - Milas Misafiri

307 12 7
                                    

Gizem'in Okan'a aşık olduğunu öğrenmemin üzerinden iki hafta geçmişti.

Bu iki hafta boyunca her şeyi konuştuk.

Onun aşkını, benim aşkımı... Hamileliğimi, kazayı, bebeğimi kaybetmemi, evi terk etmemi...

Aynı adama aşık iki kadın birbirini ne kadar anlayabilirse, o kadar anladık.

Bunların yanında yeni bir hat aldım.

Eski hattımı kimsenin aradığı sorduğu yoktu zaten ama... kendimi tam olarak evden uzaklaşmış hissedememiştim.

Yağmur'un annesine yeni numaramı yolladım.

İki haftadır haber almadığım Anıl'a da öyle.

Telefonumdan gelen mesaj sesiyle bakışlarımı televizyondan çektim. Anıl'dandı.

Şimdi tam kaçak olmuşsun:)
Kaydettim.

Milas'da hava çok güzel:)

Bak sen?
Ne yapsam ki:)

Gel bence:)

Geldim bile:)

NE?
NE ARA?

Bana anlattığın mekandayım.
Dediğin kadar varmış.

GOLD'da mısın?!
Geliyorum!
Geleyim mi?
GELİRİM TABİ
SANA MI SORACAĞIM?!
Benim mekanım!

ahahahwjenkxnabdnsm
Gel bakalım.

Hızla Anıl'ın vedalaşırken verdiği ceketi, giydiğim kot şort ve onun içine sıkıştırdığım kısa kollunun üzerine geçirdim. Spor ayakkabılarımı giyip anahtarımı cebime attığımda evden çıktım. Koşar adımlarla ezbere bildiğim yolu yürüdüm. GOLD yazısını görmemle kapıyı iterek içeri girdim. Gözlerimi etrafta dolaştırdım ancak Anıl'dan bir iz bulamadım. Birden arkadan belime kolların dolanmasıyla küçük bir çığlık attım. Anıl'ın kahkahasını işitmemle hızla arkamı döndüm. Kollarımı boynuna doladım.

"Seni görmek bile çok güzel, Hipnozcu!" dedim neşeli bir sesle. "Çok sıkıldım."

"Nasıl kaçaksın sen? Depresyonda olman gerekmiyor mu?" dedi sarılışıma karşılık verirken.

"Depresyondayım zaten. Ona rağmen sıkılmaya vakit bulabildim, sen düşün!" Güldü. "Hiç bu kadar yalnız kalmamıştım! İyi ki geldin..." Kollarımı ayırıp birkaç adım uzaklaştım. "Zayıfladın mı sen?"

"İki kilo verdim." dediğinde abartılı bir şekilde dehşete düşmüş ifademi takındım.

"Kim o misafirimize iyi bakmayan Muğla'lı bozması?!" dediğimde kahkaha attı. Yanaklarını sıktım ve yüzünü sağa sola salladım. "Merak etme... Artık emin ellerdesin."

"Ona ne şüphe..." Kolunu omzuma atıp beni bara doğru yönlendirdi. "Ne içelim?" Bar taburelerine geçtiğimizde elimle iki işareti yaptım.

"Naber Defne?" dedi barmen kız gülümseyerek.

"İyi. Misafirim var! Daha da iyiyim." Anıl da gülümseyerek başıyla selam verdi. Kız önümüze iki bira bırakıp göz kırptı ve uzaklaştı.

KOMŞU ÇOCUKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin