41 - Seni Buldum Ya

246 6 29
                                    

"Hazal?"

Hazal gülümseyerek yanımdaki tabureye otururken destek almak istercesine elimi Anıl'ın bacağına koydum. Elini elimin üstüne koydu ve okşadı.

"Korkma lütfen..." dedi Hazal mahcup bir ifadeyle. "Nasıl başlamalıyım inan bilmiyorum."

"Neden buradasın?" Şaşkınlığımı üzerimden atamamıştım.

"Tatile geldim... Mezun oldum da." Kaşlarım havalandı.

"Tebrikler." diye mırıldandım.

"Teşekkür ederim." Gözleri Anıl'la ellerimizi buldu ve sonra tekrar gözlerimde durdu. "Sen neden buradasın?"

"Dondurdum okulu... Dinlenmeye geldim." diye açıkladım kısaca.

"Bebek olayı doğru mu?" Yutkundum.

"Doğru."

"Okan'dan mıydı?" Başımı salladım. "Çok üzüldüm... Gerçekten." Gülümsemeye çalıştım. Elini Anıl'a doğru uzattı. "Hazal ben bu arada." Anıl tereddütle yüzüme baktığında başımı hafifçe salladım. Hazal'ın elini sıktı.

"Anıl." dedi kısaca.

"Memnun oldum..." Derin bir nefes aldı. "Defne ben, çok özür dilerim."

"Konuşmasak..."

"Konuşmak istiyorum. Yaptığım şey korkunçtu. Çok utanıyorum. İyi ki çıktın karşıma da bunları söyleme fırsatım oldu..." Elimi tuttuğunda iyice gerildim. "Ben... Okan'ın sana olan aşkını kaldıramadım. Benim babam annemi, bizi başka bir kadın için terk etti. Seni de o kadınla bağdaştırdım... Okan da seni bana tercih edecekti. Biliyordum. Kontrolü kaybettim." Titrek bir nefes verdi. "Ama iyileşiyorum... Tedavi görüyorum. Çok özür dilerim... Sana yaptığım-"

"Ne yaptın?" dedi Anıl şaşkınca. Gerginliğimin sebebini anlamak istiyordu.

Bir de ona neden hiçbir seansta Hazal'dan bahsetmediğimi.

"Ben..."

"Söylemek zorunda değilsin." dedim hızla. "Özrünü kabul ediyorum. Teşekkür ederim." Burukça gülümsedi.

"Onu cam kırıklarının üzerine ittim... Her yerinden kanlar akıyordu. Çığlığın hâlâ zihnimde yankılanıyor... Çok üzgünüm." Anıl'ın gözleri dehşetle açılmıştı.

"İyi olmana sevindim Hazal, gerçekten. Ben de iyileşmeye geldim... Seni anlıyorum. Umarım her şey ikimiz için de çok güzel olur." Hazal dolu gözleriyle kocaman gülümsedi.

"Teşekkür ederim." Göz yaşlarını sildi. "Okan'la... Bitti mi?" diye sordu bir Anıl'a bir bana bakarken.

"Anıl arkadaşım." dedim hızla. Elimin üzerindeki elin çekildiğini hissettim.

"Onu sormamıştım." dedi Hazal gülümseyerek. "Gerçi Okan'ın halinden de anlamak mümkün ama..." Kaşlarım havalandı.

"Okan'ı gördün mü?" Başını salladı.

"Kötü bir halde, Defne... Açıkçası sana yaptığım onca şeyden sonra benimle bile tekrar birlikte olduysa-"

"Ne?"

"Aramızda bir şey yok." dedi hemen. "Tek seferlik bir şey... Sadece... Yapmayacağı bir şeydi. Anlıyor musun?" Başımı sallamakla yetindim. "Senin gittiğini duyduğumda her şey anlam kazandı. Bütün tavırları... Sanki senin inadına yaşıyor."

"İyi olsun yeter." dedim kısık bir sesle.

"İyi değil, Defne..." Titrek bir nefes verdi. "Bunu nasıl söyleyebilirim, bilmiyorum..."

KOMŞU ÇOCUKDonde viven las historias. Descúbrelo ahora