53 - Mezarlık

257 10 19
                                    

"Anıl! Fırını kontrol eder misin? Ben duşa giriyorum!" Seslenmemle birlikte Anıl mutfağa girdi. "Hah! Sevgilim... Lazanyanın kaşarını da ekledim, üstü kızarınca çıkar. Tamam mı?"

"Tamam. Geç sen." dedi gülerek. Yüzünü ellerim arasına aldım.

"Anıl bak üstü kızarınca!"

"Tamam Defne..." dedi bıkkın bir sesle. Yanağını öptüm ve koşar adım mutfaktan çıktım.

Hızlı bir duş alıp bornozumu giyindim ve banyodan çıktım. Mutfağa girdim.

"Çıkardın mı lazanyayı?"

"Çıkardım sevgilim." Yanıma geldi ve elleriyle bornozumun kuşağını kavradı. "Sen de şunu çıkarsan."

"Olmaz Anıl! Annenler gelecek şimdi." Oflayarak kuşağımı bıraktı. "Üzerimi giyineceğim. Sen?"

"Hazırım ben." Gözlerim dehşetle açıldı.

"Anıl üzerinde şort ve tişört var. Farkında mısın?!" Sırıttı.

"Evet annemlerin yanında genelde bu kombini tercih ediyorum." Kafasına küçük bir şaplak attığımda güldü.

"Anıl... Lütfen." dedim yalvarırcasına. Derin bir nefes aldı.

"Tamam Defne'cim. Ne istersen onu giyerim. Oldu mu?" Başımı salladım ve hızla mutfaktan çıktım.

Odaya geçtiğimde bornozumu çıkardım ve iç çamaşırlarımı giyindim. Midi boy yırtmaçlı bir eteğin üzerine omuzları açık bir body giyindiğimde Anıl odaya girdi.

"Küpelerimi gördün mü?" O başını iki yana sallarken ben de bütün çekmeceleri karıştırmaya devam ediyordum. En nihayetinde küpelerimi bulduğumda hızla taktım ve ardından topuklularımı giydim. Saçlarımı tarayıp kuruttum ve topuz yaptım. Hafif göz makyajımı yaptım ve Anıl'la aramızdaki mesafeyi kapatıp dudaklarımı dudaklarına bastırdım. "Ruj süreceğim de..."

"Sürme... Parlatıcı sür. Bütün gün kuytu köşelerde seni öpmeyi planlıyorum."

"I-ıh... Çok ayıp." Gülerek dudaklarımızı birleştirdi. Öpüşmemiz yoğunlaşmaya başladığında nefes nefese geri çekildim. "Gömlek giy."

"Hay hay, sevgilim." Anıl'dan uzaklaşıp aynanın karşısına geçtim ve dudaklarıma parlatıcı sürdüm. Anıl'ın kahkahasayla birlikte gözlerimi devirdim.

"Ben sofrayı hazırlıyorum. Giyin de gel."

●●●

Her şeyin hazır olduğuna yirmi yedinci kez emin olduğumda nihayet kapı zili çaldı.

"Sen aç!" dedim heyecanla. "Ben arkanda saklanayım." Gülerek kapıyı açtığında hızla arkasına geçtim.

"Hoş geldiniz." İçeri geçtiklerinde Anıl önce annesine sonra da abisine sarıldı. Annesi şalını omuzlarından çıkardığında hemen elinden aldım ve askıya astım.

"Hoş geldiniz. Defne ben..." dedim gülümseyerek. Elimi uzattığımda çantasını elime tutuşturdu.

"Nil ben de." diye yanıtladı içeri geçerken.

"Memnun oldum, Nil Hanım." diye mırıldandım.

"Merhaba... Aras ben." Önüme uzatılan eli gülümseyerek sıktım.

"Memnun oldum." Gözlerini üzerimde gezdirdi ve elimi dudaklarına götürüp minik bir öpücük kondurdu.

"Şimdiden kardeşime hak vermeye başladım." dedi gülerek. "Çok güzelsiniz küçük hanım."

KOMŞU ÇOCUKWhere stories live. Discover now